Malatya’nın Akçadağ ilçesinde bulunan ve Türkiye’nin en köklü tarım ve hayvancılık tesislerinden biri olarak bilinen Sultansuyu Tarım İşletmesi, son dönemde yaşanan vahim olaylarla bir kez daha kamuoyunun gündemine oturdu. İşletmeye ait olduğu belirtilen atların kontrolsüz şekilde dağlık alanlardan yerleşim yerlerine ve karayoluna inmesi, ihmaller zincirini gözler önüne sererken, ortaya çıkan tablo “bu kadarına da pes” dedirtti.

Edinilen bilgilere göre, bir dizi olay sonucunda 10 at çeşitli nedenlerle telef olurken, karayoluna çıkan 2 ata ise seyir halindeki araçların çarpması sonucu ciddi yaralanmalar meydana geldi. Yaşanan olayların ardından bölgede yaşayan vatandaşlar büyük bir tepki gösterirken, gözler doğrudan Sultansuyu Tarım İşletmesi yönetimine çevrildi

.DAĞLAR SAHİPSİZ, ATALAR BAŞIBOŞ

İddialara göre, işletmeye ait atlar uzun süredir dağlık ve açık alanlarda yeterli gözetim olmaksızın başıboş bırakılıyor. Çevre güvenliğinin sağlanmaması, tel örgülerin yetersizliği ve sorumluluk alanlarının adeta kaderine terk edilmesi sonucu hayvanlar zaman zaman yerleşim alanlarına, tarım arazilerine ve en tehlikelisi de trafiğin yoğun olduğu karayollarına kadar iniyor.

Bölge halkı, “Bu bir ilk değil. Daha önce de defalarca uyardık. Dağdan inen atlar hem sürücüler hem de kendileri için büyük tehlike oluşturuyor” sözleriyle yaşananlara isyan etti.

KAMU KURUMU AMA SORUMLULUK YOK

Sultansuyu Tarım İşletmesi’nin bir kamu kuruluşu olmasına rağmen, yaşanan olaylar “denetimsizlik”, “ilgisizlik” ve “sorumsuzluk” eleştirilerini beraberinde getirdi. Onlarca yıllık geçmişi olan ve ülke hayvancılığı açısından stratejik öneme sahip bir işletmenin, en temel güvenlik ve hayvan refahı önlemlerini dahi sağlayamaması büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

Vatandaşlar, işletme yönetiminin artık açıklama yapmasını, sorumluların belirlenmesini ve benzer olayların tekrar yaşanmaması için acil ve somut adımlar atılmasını talep ediyor.

YETKİLİLERE AÇIK ÇAĞRI

Akçadağ’da yaşanan bu olaylar, yalnızca yerel bir sorun değil; aynı zamanda kamu malının, hayvan yaşamının ve insan güvenliğinin nasıl ihmal edildiğini gösteren ibretlik bir tablo olarak kayda geçti. Yetkililerin sessizliği sürerken, kamuoyu şu sorulara cevap bekliyor:

Bu atlar neden başıboş bırakıldı?

Dağlık alanlarda neden yeterli kontrol sağlanmadı?

Telef olan 10 atın ve kazaya karışan hayvanların sorumluluğu kime ait?

Cevaplanmayan her soru, yeni bir kazanın, yeni bir can kaybının habercisi olmaya devam ediyor.