ODA BAŞKANLARI SAHNEDE, ESNAF HÂLÂ BEKLİYOR

Malatya’da uzun süredir sessiz sedasız, kamuoyunda pek de tanınmayan STK ve oda başkanları bir anda sosyal medyada boy göstermeye başladı.

Ancak ortada cevaplanması gereken temel bir soru duruyor:

Bu şehir en zor günlerini yaşarken odalar ne yaptı?

Deprem gibi ağır bir afeti yaşayan Malatya’da esnaf, sadece iş yerini değil; müşteri portföyünü, sermayesini ve geleceğe dair güvenini de kaybetti. Kiralar kontrolsüz biçimde yükseldi, iş yapamaz hâle gelen esnaf kepenk kapattı. Bu süreçte meslek odalarından beklenen; fotoğraf değil, yol haritasıydı.

Sebep belli: Oda seçimleri yaklaştı.

Yıllardır “neredesiniz?” sorusunun muhatabı olamayan, deprem gibi tarihî bir afette dahi sesleri çıkmayan isimler; bugün ziyaret programları, adaylık açıklamaları, pozlar ve süslü paylaşımlarla karşımıza çıkıyor.

Peki sormak gerekiyor: Daha önce neredeydiniz?

Malatya, büyük bir deprem yaşadı.

Özellikle konut ve iş yeri fiyatlarının denetimsiz artışı karşısında, ilgili meslek odalarının rolü tartışma konusu. Vatandaş barınma krizi yaşarken, kiralar erişilemez seviyelere çıkmışken; hangi uyarılar yapıldı, hangi girişimler sonuçlandı?

Esnaf dükkânını kaybetti, sermayesini kaybetti, umudunu kaybetti.

Kiralar uçtu, maliyetler kontrolden çıktı, siftah yapamayan esnaf kepenk kapattı.

Bu soru tek bir oda için değil;

bütün odalar için geçerli.

Seçim öncesi canlanan ziyaretler, artan görünürlük ve süslü cümleler; kamuoyunda “geç kalmış bir hareketlilik” olarak okunuyor. Zira kurumsal sorumluluk, seçim dönemlerinde hatırlanan bir görev değil; sürekli ve sürdürülebilir bir yükümlülüktür.

Bu süreçte;

Oda başkanları ne yaptı?

Hangi raporu hazırladı?

Hangi bakanlığın kapısını kaç kere aşındırdı?

Hangi somut çözümü getirdi?

Bugün konuşanlar, dün susmayı tercih edenler değil mi?

Özellikle emlak ve ilgili meslek odalarına sormak gerekiyor:

Ev kiraları almış başını gitmişken, vatandaş barınma krizinin ortasındayken hangi caydırıcı adımı attınız?

Kaç basın açıklaması yaptınız, kaç kez kamuoyunun önüne çıktınız?

Bu sadece tek bir oda meselesi değil.

Bütün odalar için geçerli.

Yıllarca koltukta oturup tabelayı korumakla yetinen anlayış, bugün “değişim” kelimesini ağzına almaya başladı.

Ancak asıl değişim, koltuk sahiplerinden değil; üyelerden, delegelerden ve esnaftan gelir.

Unutulmamalı:

O koltuklar şahsi mal değildir.

O kurumlar kimsenin babasının çiftliği değildir.

O odalar, başkanlar için değil esnaf için vardır.

Bugün poz verenler, yarın yeniden seçilirse yine sessizliğe gömülecek mi?

Yoksa bu şehir gerçekten bir muhasebe mi yapacak?

Malatya esnafı artık afiş değil, fotoğraf değil, ziyaret değil;

hesap, icraat ve net duruş istiyor.

Ve bu seçimler, bir unvan yarışı değil;

“Kim ne yaptı, kim ne yapmadı?” sorusunun cevabıdır.

Bugün “değişim” kelimesi sıkça telaffuz ediliyor. Ancak değişimi sağlayacak olanlar; mevcut koltuk sahipleri değil, üyeler, delegeler ve esnaflardır. Sandık geldiğinde asıl söz sahibinin kim olduğu bir kez daha görülecektir.

Malatya’da esnaf; yeni vaatler değil, geçmişin muhasebesini istemektedir.

Ve bu seçim süreci; kimlerin gerçekten sorumluluk aldığını, kimlerin sadece zamanı kolladığını ayırt etme sürecidir.

Değişim şarttır. Bütün odalar ( STK) için

Ama gerçek değişim; başlığı değil, zihniyeti değiştirmekle başlar.

Ama gerçek değişim, koltuğu değil anlayışı değiştirmektir.

Haber Dilek Kiraz