Malatya Berberler Odası’ndan Zam Senfonisi: “ŞARTLARIMIZ ÇOK AĞIR”

Malatya’da yeni yıl yaklaşırken vatandaşın ajandası artık yılbaşı planlarıyla değil, “hangi sektöre ne kadar zam geldi” listesiyle dolu. Bu kervana son katılanlar ise berber ve kuaförler oldu. Malatya Berberler Odası, büyük bir ciddiyetle kamuoyunda açıklama yapıyor ocak ayında erkek ve kadın kuaförlerine kesin zam yapılacağını ilan etti. Gerekçe tanıdık, ezberlenmiş, klişe: “Şartlarımız çok ağır.”

Sahneye bu kez kadın kuaförleri de tam kadro çıkmış durumda. Erkek berberi, kadın kuaförü, föncüsü, boyacısı… Herkes dertli, herkes yorgun, herkes mağdur. Ortak çözüm mü? Elbette ki aynı: zam.

Bugün bir kadının kuaföre gitmesi artık “bakım” değil, bütçe planlaması gerektiriyor. Saç kesimi ayrı, boya ayrı, fön ayrı, bakım ayrı… Üstüne bir de zam gelince kuaför koltuğu lüks tüketim kategorisine doğru hızla yol alıyor. Kadınlar kuaför aynasında saç rengini değil, fiyat listesini inceliyor.

Oda “mevcut fiyatlar masrafları kurtarmıyor”

Oda Başkanı Toptaş’ın açıklamaları sadece saç-sakal kesimiyle sınırlı değil. Kadın kuaförleri için de fiyat artışının kaçınılmaz olduğu özellikle vurgulanıyor. Çünkü liste kabarık: Kiralar uçmuş, faturalar kabarmış, şampuan, boya, keratin, saç kremi, fön suyu, sprey, maske, serum, makas, tarak… Kuaför rafları adeta döviz bürosu gibi; her ürün zamlı, her etiket güncellenmeye hazır.

Şartlar ağırmış… Evet, gerçekten ağır. Ama kim için? Berber için mi, yoksa zaten ay sonunu getiremeyen, aldığı maaş daha cebine girmeden buharlaşan vatandaş için mi?

Oda Başkanı Toptaş’ın açıklamaları adeta bir “zam gerekçeleri kolajı.” Kira artışları, faturalar, kozmetik ürünler, sarf malzemeleri… Eksik kalan tek şey, “zam yapmak zorundayız çünkü zam yapmak artık alışkanlık oldu” dememeleri. Zira ülkede artık zam için bahane aramaya bile gerek kalmadı. Ocak ayı geliyorsa, zam da geliyordur. Bu kadar net.

Toptaş diyor ki; “Şu andaki fiyatlar masrafları kurtarmıyor.”

Peki soralım: Vatandaşın aldığı maaş kimi kurtarıyor? Kirasını mı, faturasını mı, mutfağını mı, çocuğun okul masrafını mı? Yoksa her ay artan hizmet bedellerini mi? Ama ne hikmetse, bu ülkede hiçbir zaman “vatandaşın geliri kurtarmıyor” cümlesi fiyat tarifelerine yansımıyor. Yansıyan tek şey, yeni zamlı rakamlar.

Berber koltuğuna oturmak artık neredeyse stratejik karar gerektiriyor. “Bu ay saçımı kestirsem mi, yoksa biraz daha idare mi etsem?” sorusu, Malatya’da lüks tüketim hesaplarına eklendi. Sakal tıraşı? O artık ekstra. Saçı makineyle vurup geçmek bile neredeyse kampanya bekler hale geldi. Ama odalar kararlı: Zam kaçınılmaz!

Peki başka bir yol var mı? Mesela giderleri birlikte düşürme, kooperatifleşme, toplu ürün alımı, destek talebi, vergi indirimi için girişimler… Bunlar konuşuluyor mu? Hayır. Çünkü en kolay yol belli: Yetkililere yeni tarife sun, onay al, faturayı vatandaşa kes.

İşin en alaycı tarafı ise şu: Her sektörde herkes zamdan şikâyetçi ama herkes zam yapıyor. Kimse “Ben zam yapmayacağım, biraz da ben dayanayım” demiyor. Dayanan yine vatandaş. Elektrikte dayanıyor, suda dayanıyor, gıdada dayanıyor, kirada dayanıyor… Şimdi de saçında sakalında dayanacak.

Ocak ayında açıklanacak yeni fiyat tarifesiyle birlikte Malatya’da berber aynalarının önünde sadece saçlar değil, vatandaşın yüzü de biraz daha düşecek. Çünkü o aynada artık sadece saç değil, her tıraşta biraz daha incelen bir cüzdan görülecek.

Sonuç mu?

Berberler “şartlarımız çok ağır” diyor.

Vatandaş ise sessizce düşünüyor: “Bizim şartlar hafif mi?”

Makas her kalktığında saçlar kesiliyor, doğru. Ama asıl kesilen şey, vatandaşın alım gücü, sabrı ve dayanma eşiği oluyor. Ocak ayında zam yapılacakmış. Sürpriz mi? Hayır.

Bu ülkede artık sürpriz olan tek şey, zam gelmeyen bir hizmet bulabilmek.

Haber Dilek Kiraz