6 Şubat 2023 gecesi büyük depremle yıkılan Malatya, henüz yaralarını saramamışken, 11 Nisan’ı 12 Nisan’a bağlayan gece bir başka doğal afete daha teslim oldu. 6 Şubat 2023 gecesi büyük depremle yıkılan Malatya, henüz yaralarını saramamışken, 11 Nisan’ı 12 Nisan’a bağlayan gece bir başka doğal afete daha teslim oldu. O gece başlayan ve 12 Nisan sabahına kadar etkili olan yoğun kar yağışı ve dondurucu soğuk, başta Malatya’nın can damarı olan kayısı olmak üzere, ceviz, dut, kiraz, elma, şeftali, erik, üzüm gibi bütün meyveleri; soğan, sarımsak, yonca, ıspanak gibi sebzeleri ve tüm tarımsal ürünleri yakıp geçti.
Köylünün, çiftçinin, üreticinin bir yıllık emeği bir gecede yok oldu. İnsanlar perişan, çaresiz, gözleri dolu… Bu bir felaketti ve doğa yine ansızın, hazırlıksız yakaladı bizi.
Malatya, Bir Kez Daha Yıkıldı
Nasıl ki 6 Şubat gecesi Malatya taş üstünde taş kalmayacak şekilde yıkıldıysa, 12 Nisan sabahı da doğanın başka bir öfkesiyle bir kez daha diz çöktü bu şehir. Değişen iklimler, dengesizleşen mevsimler artık kapımızda değil, içimizde. Gözümüz gibi bakmak zorundayız doğaya. Çünkü doğa, artık “beni koruyun” diye feryat ediyor. Sadece bugünü değil, yarını da düşünerek; çocuklarımızı, torunlarımızı düşünerek hareket etmek zorundayız.
Kayısı Yandı, Malatya Yandı, Türkiye Etkilendi
Malatya’yı ayakta tutan, yalnızca bir meyve değil; bir kültür, bir ekonomi, bir hayat biçimi olan kayısıdır. Kayısı sadece Malatya’nın değil, Türkiye’nin dünya üzerindeki güçlü bir yüzüdür. “Kayısı” denince akla Malatya, “Malatya” denince akla kayısı gelir. Bu bağ, sadece bir şehirle sınırlı değildir; bu bağ ulusaldır, ekonomiktir, toplumsaldır.
Bu yüzden yaşanan bu don felaketi sadece Malatya’nın değil, Türkiye’nin meselesidir. Sessiz kalamayız, kalmamalıyız.
Artık Yaralar Sarılmalı, Siyaset Bir Yana Bırakılmalı
Şimdi siyaset üstü bir yaklaşım zamanı. Devlet, tıpkı deprem sonrası olduğu gibi, bu felaketin ardından da Malatya’ya ve aynı gece zarar gören tüm illere el uzatmalıdır. Bu bölgeler derhal Afet Bölgesi ilan edilmeli, zarar tespiti yapılarak üreticinin kayıpları maddi ve manevi olarak karşılanmalıdır.
Borçlar ertelenmeli, icralar durdurulmalı, krediler yapılandırılmalı. Bu şehir zaten yaralıydı, şimdi ikinci kez ağır yara aldı. Adeta entübe durumda. Bu şehir, bu halk, devletinin şefkat elini bekliyor.
Unutmayalım: Başka Malatya Yok, Başka Malatya Kayısı Yok
Bu yaşanan yıkım sadece tarımsal üretimi değil; düğünleri, ev yapımlarını, öğrenci eğitimini, mevsimlik işçiliği, bağ-bahçe sahiplerini, tüm sosyal ve ekonomik yapıyı sarsacak. Bir yıl değil, belki birkaç yıl sürecek etkileri.
O yüzden çok geç olmadan harekete geçilmeli. Malatya ve çiftçisi yalnız bırakılmamalı. Çünkü başka Malatya yok. Çünkü başka Malatya kayısısı yok
Köşe Yazısı Erdal Öztürk