Depremin ardından toparlanma mücadelesi veren Malatya’da, sivil toplum kuruluşlarının sessizliği vatandaşların dikkatinden kaçmadı. Halk, dernek ve oda başkanlarının halktan uzaklaştığını, sadece fotoğraf çektirip açıklama yapmakla yetindiklerini söylüyor.

Malatya’da yıllardır “sivil toplum” denilince akla gelen tablo ne yazık ki içler acısı. Adı “sivil” ama işi “sessiz” olan dernekler, odalar, birlikler ve vakıflar şehrin sorunlarına karşı adeta üç maymunu oynuyor. Depremden bu yana halkın yükü artarken, STK yöneticileri koltuklarından kalkmıyor, açıklama yapmak dışında elle tutulur bir çalışma göremiyoruz.

STK’ların görevi halkın sesi olmak, toplumun yarasına merhem olmaktır. Ancak Malatya’daki birçok kuruluş, halkın değil koltuğun yanında durmayı tercih ediyor. Basın açıklaması yapıp fotoğraf çektirmeyi görev sanan bazı başkanlar, halkın çilesinden habersiz lüks toplantılarda boy gösteriyor.

Malatya’da Sivil Toplum Kuruluşlarına Sert Eleştiri

Esnaf kan ağlıyor, çiftçi borç batağında, gençler işsiz… Peki bu kuruluşlar nerede?

Hiçbirinde çözüm odaklı bir proje, üretken bir fikir, sahaya inen bir anlayış göremiyoruz. “Dernekçilik” tabelada kaldı, “oda başkanlığı” makam sevdasına dönüştü.

Malatya halkı artık samimiyet istiyor. Kendi çıkarını değil, şehrin çıkarını düşünen, masa başında değil, sahada olan STK temsilcileri istiyor. Koltukta oturup nutuk atan değil, halkın yanında yürüyen insanlar görmek istiyor.

Gerçek sivil toplum, halktan kopuk değil, halkla iç içe olandır.

Malatya’da sivil toplumun yeniden “sivil” olması için artık bir silkelenme şart!

Depremden bu yana Malatya halkı büyük sıkıntılar yaşadı. Evini, işini, düzenini kaybeden binlerce insan hâlâ ayakta kalmaya çalışıyor. Fakat bu süreçte STK’lardan ne ciddi bir adım, ne sahada bir varlık görebildik. Bazı başkanlar sadece kamera görünce ortaya çıkıyor, bir açıklama yapıp sonra yine ortadan kayboluyor. Halkın acısını anlamayan, halkın derdini dert edinmeyen bir sivil toplum anlayışı, toplumun faydasına değildir.

Gerçek sivil toplum, halktan kopuk olamaz. Sivil demek halk demektir, toplum demektir. Eğer bu kuruluşlar koltuk sevdasından, makam yarışından kurtulamazsa, halkın gözünde hiçbir değerleri kalmayacaktır. Malatya halkı artık samimi insanları, sahada çalışan, elini taşın altına koyan yöneticileri görmek istiyor.

Haber Dilek Kiraz