Malatya, tarihin en eski şehirlerinden biridir. Medeniyetlerin doğduğu, kültürün kök saldığı bu topraklar, binlerce yıl boyunca sayısız değere ev sahipliği yapmıştır. Fakat bugün o değerlerin birçoğu ya unutulmuş ya da sahipsiz bırakılmış durumda. Bunun en acı örneklerinden biri, 4 bin yıllık Aslantaş heykelinin Malatya’dan alınıp Sivas’a götürülmesidir.
Aslantaş, sadece bir taş parçası değil; Malatya’nın kimliğini, geçmişini, tarihini anlatan bir semboldü. Bu heykel, kadim medeniyetlerin izlerini taşıyor, bizlere “kim olduğumuzu” hatırlatıyordu. Ancak ne yazık ki bu tarihi mirasa yeterince sahip çıkılmadı. Göz göre göre bir kültür hazinesi elimizden kayıp gitti.
Bir şehir düşünün, kendi tarihine bile sahip çıkamıyor. Bir şehir düşünün, her değeri elinden alınırken sessiz kalıyor. Malatya artık sadece depremlerle değil, ihmallerle, ilgisizlikle, vurdumduymazlıkla da yaralı bir şehir haline geldi. Aslantaş heykelinin Sivas’a gitmesi, sadece bir heykelin taşınması değil; Malatya’nın tarihine vurulan bir darbedir.
Tarihini koruyamayan bir toplum, geleceğine yön veremez. Kültürüne sahip çıkmayan bir şehir, kimliğini kaybeder. Bugün Malatya’nın ihtiyacı olan şey; sahiplenme duygusudur. Çünkü bir şehir, ancak değerlerine sahip çıkabildiği ölçüde ayakta kalır.
Aslantaş heykeli artık Sivas’ta sergilenecek belki ama unutmamalıyız ki, o taşın gerçek yeri Malatya’nın kalbidir. Bizler sustukça, tarihin sesi de susacak. Ve belki bir gün, Malatya’nın adı bile sadece eski bir anı olarak kalacak…
(1).jpg)

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
AKİF ÜSTÜNDAĞ ANKARA'DA 44 MİŞMİS CAFEDE MALATYALILARLA BİR ARAYA GELDİ
Cumhuriyet: Sonsuza Kadar Yaşayacak Emanetimiz
Cilt Kuruluğunun Gizli Sebebi: Sıcak Duş Alışkanlığı









