Türkiye’de kırmızı et ve beyaz et fiyatlarındaki dalgalanmalar sürerken, gözler bir kez daha Et ve Tavuk Üretici Birlikleri, Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı odaların denetim süreçlerine çevrildi. Üreticinin aldığı destekler, kümeslerdeki hijyen durumu, hayvanların geliş ve beslenme şartları, en önemlisi de vatandaşın sağlığı konusunda ciddi soru işaretleri birikiyor.
DESTEKLER GERÇEKTEN ÜRETİCİYE ULAŞIYOR MU?
Tarım Bakanlığı tarafından her yıl milyonlarca lira destek açıklanıyor. Ancak sahada konuşulan ise çok daha farklı.
Birçok üretici, verilen desteklerin “kâğıt üzerinde” kaldığını, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere istenen seviyede yansımadığını dile getiriyor. Birliklerin ve odaların bu süreçleri takip etmesi gerekirken, üretici şikâyetleri tam aksine;
“Destek veriliyor deniyor ama biz göremiyoruz.”
BİRLİKLER VE ODALAR GERÇEKTEN DENETLİYOR MU..?
Resmî olarak denetim yetkisi bulunsa da sahadaki tablo tartışmalı.
Kümeslerin hijyeninden çalışanların eğitimine, hayvanın geliş şartlarından yem kalitesine kadar uzanan zincirde her aşama kontrol edilmek zorunda.
Fakat birçok üretici, birliklerin “kağıt üzerinde denetim yapıp” pratikte sahaya inmediklerini iddia ediyor.
Bazı işletmelerde kümeslerin aylarca dezenfekte edilmediği,
hayvan ölümlerinin “normal süreç” gibi gösterildiği,
hatta iddiaya göre bazı bölgelerde denetimlerin sadece telefonda ‘tamamdır’ denilerek geçiştirildiği konuşuluyor.
TAVUKLAR HANGİ ŞARTLAR ALTINDA GELİYOR?
Damızlık tesislerden çıkan civcivler, üreticilere belirli taşıma standartlarıyla gönderilmeli.
Soğutmalı, havalandırması uygun ve hayvanı strese sokmayan araçlarla taşınması gerekirken, bazı bölgelerde hâlâ sıradan nakliye araçlarıyla, saatlerce havasız ortamda yolculuk ettirildikleri belirtiliyor.
Bu durum hem hayvanın gelişimini etkiliyor hem de ileride sofraya gelen etin kalitesini düşürüyor.
KÜMESLERDE TEMİZLİK NE DURUMDA?
Hijyen, hayvancılığın en hayati noktası.
Fakat üreticilerin bir kısmı masrafların artmasıyla dezenfeksiyon ve temizlik süreçlerini aksatmak zorunda kalıyor.
Bazı kümeslerde havalandırma yetersizliği, bazı yerlerde ise dışkı birikimi nedeniyle amonyak gazının yükseldiği ve hayvan sağlığının tehdit altına girdiği iddiaları mevcut.
Denetim mekanizmalarının sıkı çalışmaması ise bu tabloyu daha da ağırlaştırıyor.
TAVUKLAR NASIL BESLENİYOR? YEM KALİTESİ KİMİN KONTROLÜNDE?
Yemin kalitesi doğrudan insan sağlığını etkiliyor.
Üretim maliyetlerinin yükselmesiyle bazı işletmeler düşük kaliteli yem kullanma yoluna gidiyor.
Bu durum hayvanın bağışıklığını zayıflatıyor, büyüme sürecini bozan antibiyotik takviyelerinin artmasına neden olabiliyor.
Vatandaşın sofrasına gelen ürünün güvenilirliği ise bu koşullarda tartışmalı hâle geliyor.
HALKIN SAĞLIĞI NE KADAR ÖNEMSE DAHA NE KADAR GÖZ ARDI EDİLİYOR?
Denetimsiz bırakılan her kümes, her yem tesisi, her kontrolsüz üretim sahası halk sağlığı için risk.
Vatandaş sağlığını korumakla görevli kurumların daha etkin olması, üreticinin de destek ve eğitimle güçlendirilmesi şart.
Bugün tüketicinin sorduğu en temel soru:
“Bizim sağlığımız kimin sorumluluğunda? Üretici ezilirken, denetimler aksarken güvenilir gıdayı nasıl alacağız?”
Et ve tavuk sektöründe yaşanan sorunlar sadece ekonomik değil; hem üreticiyi, hem işletmeleri, hem de milyonlarca tüketiciyi ilgilendiren sağlık ve güvenlik meselesi.
Birliklerin, odaların ve Tarım Bakanlığının bu alanda çok daha sıkı, şeffaf ve sahaya inen bir tutum sergilemesi kaçınılmaz.
Halkın sofrasına gelen her lokmada bir denetim eksikse, o eksiklik tüm ülkenin sağlığına mal olur.

Haber Dilek Kiraz

HEKİMLER BİR KEZ DAHA “ARTIK YETER” DİYE SESLENDİ
KİLO VEREMİYORSANIZ SUÇLU İRADENİZ DEĞİL, LİPÖDEM OLABİLİR
YEŞİLYURT BELEDİYE MECLİSİ, ARALIK AYI TOPLANTILARINA BAŞLADI







