Depremler, sadece yerin altındaki fay hatlarını değil, insanların yüreklerini de sarsar. Böyle anlarda en önemli görevlerden biri, yaşananları doğru, tarafsız ve insanlık onuruna yakışır şekilde kamuoyuna aktarmaktır. İşte bu noktada, deprem bölgesinde görev yapan gazeteciler büyük bir fedakârlık örneği sergilerler.
Depremler, sadece yerin altındaki fay hatlarını değil, insanların yüreklerini de sarsar. Böyle anlarda en önemli görevlerden biri, yaşananları doğru, tarafsız ve insanlık onuruna yakışır şekilde kamuoyuna aktarmaktır. İşte bu noktada, deprem bölgesinde görev yapan gazeteciler büyük bir fedakârlık örneği sergilerler.
Gazeteciler, enkazların arasında, soğukta, yağmurda, kimi zaman da hayatlarını tehlikeye atarak görev yaparlar. Onların amacı sadece haber yapmak değil; orada yaşanan acıyı, dayanışmayı ve umudu tüm dünyaya duyurmaktır. Bir yandan depremzedelerin yaşadığı zorluklara tanıklık ederken, diğer yandan yardım çağrılarının duyulmasına aracılık ederler.
Deprem bölgesindeki bir gazeteci, sadece bir meslek mensubu değil, aynı zamanda toplumun vicdanıdır. Gerçeği korkmadan yazan, insan hikâyelerini yansıtan, sessizlerin sesi olan birer kahramandır. Onlar sayesinde, ülkenin dört bir yanından yardım elleri uzanır, umut yeniden filizlenir.
Sonuç olarak, deprem bölgesinde görev yapan gazeteciler, hem mesleklerine hem insanlığa hizmet eden özel insanlardır. Onların cesareti, duyarlılığı ve özverisi, toplumun hafızasında daima saygıyla yer almalıdır. Çünkü onlar, zor zamanlarda gerçeğin ışığını karanlığa taşıyanlardır.
Basın, demokrasinin ve hakikatin ışığıdır. Tüm gazetecilerimizin 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü’nü kutluyor, doğruyu, tarafsızlığı ve cesaretiyle topluma rehberlik eden tüm emekçilerine teşekkür ediyoruz.