ALTIN
 
DOLAR
 
STERLİN
EURO
 

Dünyada ki nüfusun hemen hemen yarısını kadınlar oluşturur.

 

02 Temmuz 2024 11:46
Dünyada ki nüfusun hemen hemen yarısını kadınlar oluşturur.

Dünyada ki nüfusun hemen hemen yarısını kadınlar oluşturur. Bu da demek oluyor ki

kadınlarını veya erkeklerini eğitmemiş toplumlar, yarı yarıya üretimde ve kalkınmada geri

kalıyor. Ailede ve toplumda kadının yeri yadsınamaz. Hele ki çocukların eğitiminin ailede

başladığını ve genellikle annenin eğitimci rolünü üstlendiğini düşünülürse, kadınların

eğitimine vermemiz gereken önemi daha net bir şekilde fark etmiş oluruz.

İslamdan öncesinde kadınlara ayrılan şerefli sayfalar yok denecek kadar azdır. Fakat

İslam'ın gelişiyle bu durum tersine dönmeye başlamıştır. Kuran-ı Kerim’in hitap ve

emirleri, ilimden bahseden ve ilme teşvik eden 750 ayetin hepsi kadın-erkek ayrımı

gözetmeksizin her iki cinse de hitap eder. İslam’da “Oku” emriyle başlayan ilahi davete

ilk “evet” cevabını veren kadın (Peygamberimizin zevcesi Hz. Hatice) olduğunu

düşünürsek İslam’ın kadın eğitiminde köklü bir inkılap yaptığını vurgulayabiliriz. Aynı

zamanda “Cennet anaların ayağı altındadır” diyen İslamiyet’le, kadın olmadığı için

şükreden Yahudi erkeklerini ve hatta kadınların erkekler için yaratılmış mahluklar

olduğunu savunan Hristiyanlık düşüncesini karşılaştırırsak, İslamiyet’in kadınlara ve

haklarına verdiği önemi daha iyi anlayabiliriz.

Kadının toplumsal hayatta layık olduğu yeri alabilmesi ve kendinden beklenenleri yerine

getirebilmesi için öncelikle eğitimde cinsiyete dayalı fırsat eşitliğinin olması gerekir. Bu

eşitliği sağlayamayan toplumlar kalkınmayı da tam anlamıyla sağlayamaz. Kadın

toplumun en temel yapı taşıdır. Her toplumda olduğu gibi Türk toplumunda da eğitim

açısından kadının yeri çok büyüktür. Kadın, milli kültürün değer hükümlerini öğrenerek ve

benimseyerek milli ve dini ideallere ulaşmış bir kişilik seviyesine vardığı takdirde: Aile ve

toplum içinde görevlerini yerine getirebilir. Akıl, şartlar ve ülke çıkarları kadın-erkek

eğitiminde eşitliği gerektirir. Ailede en etkin eğitici rolünde olan kadının, erkekten daha

çok eğitilmesi gerekir.

Atatürk de, Türk kadınlarının eğitimde ve diğer alanlarda aynı şartlara ve eşitliğe sahip

olması için çok çalışmıştır. Atatürk Türk kadınına eğitim-öğretim açısından verilen

hakların yetersizliğini, Türk toplumunun geri kalmasının en büyük etkeni olarak görür.

Atatürk’ün kadınlığı eğitim konusunda bu gerilikleri dikkate alarak yaptığı

konuşmalarında dört esas üzerinde durmuştur.

Kadın-erkek eğitimi eşit olmalıdır.

Kadının en önemli vazifesi anneliktir.

Kadın toplumun her yönünde yer almalıdır.

Kadın, analık hizmetini ve toplumdaki görevini iyi yapabilmek için çok sağlam bilgilerle

cihazlanmalı ve faziletli olmalıdır.

Atatürk, Türk toplumunun yükselmesinin temelinde, Türk kadınının eğitiminin yattığını

ifade etmiştir. Tüm bunlar Atatürk’ün ve İslam’ın kadının eğitimine ne kadar değer

verdiğini göstermektedir.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.