DEVLET DEDİĞİN , SÖZÜNDE DURUR,

 

 POLİS İLE ESNAFI KARŞI KARŞIYA GETİRENLERE YAZIKLAR OLSUN

 

 

Ağbaba; “Devlet dediğin sözünde durur, devlet dediğin vatandaşını, yurttaşını, hele hele deprem yaşamış insanını kandırmaz” dedi. Ağbaba, Atatürk(Kışla) Caddesi ile ilgili de polis ile esnafı karşı karşıya getirenlere yazıklar olsun” ifadelerini kullandı.

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulunda yaptığı açıklamada emeklilere yapılan 2 bin 500 liralık zam, Malatya ve deprem bölgesindeki vatandaşlara bir türlü ödenmeyen eşya yardımı, kira yardımlarında yaşanılan sorunlar, Kışla Caddesi esnafının isyanı ve konteyner kentlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

 

EMEKLİYE YAPILAN ZULÜM

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM’de yaptığı konuşmada ilk olarak önceki gün emekliye verilen zamla ilgili konuştu. Ağbaba, “Emekliye 2.500 lira maaş zammı ilan edildi. Hakikaten bazılarının tuzu kuru; sokaktan, emekliden bihaberler. Emekli herhâlde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşamadığı en büyük yokluğu ve yoksulluğu yaşıyor. Sokağa AK Parti’liler çok çıkamıyor ama muhalefet milletvekilleri yaşıyor ve görüyorlar. Geçtiğimiz günlerde bir emekli derneğine gittim, emeklilere sordum, en son ceketini alan emekli on beş yıl önce almış, en son pantolonunu alan emekli on yıl önce almış. Emekli eskiden çoluk çocuğuna takım elbise alırken emekliler çoluk çocuğunun eskisine muhtaç kalmış. Çok daha acı bir şeyi söyleyeyim: Emekli, bazen, ölen komşusunun eskisini giymeye mahkûm edildi.  Şimdi, burada bir adalet var mı? Burada bir adalet yok. Emeklilere yapılan zulüm, emekliye reva görülen 2.500 lira, 4 kişilik ailenin bir öğünü bile değil. Ben de burada size emekliler adına bir şey söylemek istiyorum: Batsın sizin adaletiniz, batsın sizin 2.500 liranız diyorum!” dedi.

 

BİR BUÇUK YILDA 1 KİŞİYE BİLE EŞYA YARDIMI YAPILMADI

 

Ağbaba, deprem sonrası yapılacak eşya yardımlarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede ise;

“Depremden hemen sonra Maliye Bakanlığı bir açıklama yaptı, “Depremde eşya yardımı yapacağım." dedi. Depremin o zorlu günlerinde evini barkını kaybeden insanlar, Maliye Bakanlığına, vergi dairelere giderek -Sayın Güzelmansur da burada, Hatay'da da aynı şey yaşandı- insanlar günlerce kuyrukta bekleyerek eşya yardımlarına isimlerini yazdırdılar. Dönemin İçişleri Bakanı “Evlerinizden eşyaları almayın, devlet eşya yardımı yapacak.” dedi. İnsanlar buzdolaplarını, beyaz eşyalarını her şeyini bıraktılar ama hâlâ 1 kişiye bile eşya yardımı yapılabilmiş değil. Buradan bir kez daha söylüyorum: Evini, yurdunu, işini, arabasını kaybeden insanlara bir tek kalem bir şey yardım edilebilmiş değil, verilebilmiş değil. Devlet dediğin sözünde durur, devlet dediğin vatandaşını, yurttaşını, hele hele deprem yaşamış insanını kandırmaz.” ifadelerini kullandı.

 

BİR TARAFTAN MAKAM ARACINI UÇAKLA GÖNDERENLER, DİĞER TARAFTAN HALA KONTEYNER BEKLEYENLER

 

“Deprem sonrasında kira yardımları başlatıldı. Bununla ilgili de çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor” diyerek konuşmasını sürdüren CHP’li Ağbaba, “Ben deprem bölgesinin milletvekiliyim. Birçok arkadaşımız da benim yaşadığım durumları yaşamaya devam ediyor. Bir tarafta taşıt alım giderleri geçtiğimiz aylara göre 5 kat, 6  kat artarken, saray ve şürekâsı hâlâ zenginlik içerisinde, şatafat içerisinde yaşarken hâlâ kendi makam arabasını bir uçağa bindirip Amerika'ya gönderenleri yaşarken maalesef deprem bölgesi yokluğu ve yoksulluğu yaşamaya devam ediyor. Konteyner kentlerde yaşayan aynı problemi yaşıyor; hâlâ konteynere ulaşamayan insanlar var, binlerce insan var, açta açıkta yatmaya devam ediyor ama bunu gören kimse yok. Maalesef, deprem bölgesinin AK Parti milletvekilleri tek bir kelime konuşmuyorlar.” Dedi.

 

MEMLEKET PERİŞAN, MALATYA PERİŞAN

 

“Memleket perişan, Malatya perişan” diyen Ağbaba, “ Geçtiğimiz gün Malatya'nın en önemli caddesi Atatürk Caddesi/Kışla Caddesi’nde esnaflar eylem yaptı. Bu esnaflar, mahkemeye veriyorlar, yürütmeyi durdurma kararı alıyorlar; yürütmeyi ama birileri durdurma kararını tanımıyorlar, orada şarküterisi olan var, bozulacak eşyası olan var; elektrikleri kesiliyor, bu insanlar polisle karşı karşıya getiriliyor. Ben de Atatürk /Kışla Caddesi esnafı adına sizin adaletiniz batsın diyorum, yazıklar olsun size diyorum, yazıklar olsun!  Polis ile esnafı karşı karşıya getirenlere yazıklar olsun diyorum. Onlar aşı için, ekmeği için sokağa çıktı, maalesef, bunu görmeyen, bunu yaşamayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Ayrıca, bu Kışla Caddesi esnafına Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı adayı, adayken diyor ki: “Ben bir yıl içerisinde sizin iş yerlerinizi boşaltmayacağım, boşaltırsam da size adres göstereceğim, bir çarşı yapıp ondan sonra sizi göndereceğim.” Buna rağmen, şu an Belediye Başkanı arkadaşımız, maalesef, esnafa vermiş olduğu sözü tutmuyor. Aynı şekilde, bir milletvekili arkadaşımız Kışla Caddesi esnafına sesli mesaj göndererek “Merak etmeyin, ben sizin haklarınızı koruyacağım, ben sizin dükkânlarınıza dokunmayacağım.” diyor ve Malatya'nın tek ayakta kalmış caddesi maalesef polis eşliğinde yıkılmaya çalışılıyor, esnaf ile polis karşı karşıya getiriliyor.” Dedi.

 

KONTEYNER KENTLER ÂDETA AÇIK CEZAEVİNE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA

 

CHP Milletvekili Ağbaba, konuşmasının sonunda ; “Malatya’nın şehir merkezi yok olmuş durumda. Birileri bilmeyebilir ama söylemeye devam edeceğim: Malatya şehir merkezi en çok yıkılan illerin başında geliyor, çarşımız yok. Ayrıca, konteyner kentlerde de çok büyük problemler yaşanıyor. Düşünün ki 21 metrekarelik konteynerde 3-4 çocuklu, insanlar yaşıyor. Çocukların yaşaması çok zor. Bakın, buradan bir kez daha söyleyeyim: Konteyner kentteki çocuklarımız, bir, maalesef okullarından uzak yerde konteynerde kalıyorlar, servis istiyorlar. İki, futbol sahası, top sahası, basket sahası istiyorlar. 21 metrekarelik bir alanda Allah hiç kimseyi bir yıl değil, iki yıl değil, bir ay yaşatmasın; çok zor koşullarda… Kadınların durumu zor. Konteyner kentler âdeta açık cezaevine dönüşmüş durumda.” ifadelerini kullandı.