ALTIN
 
DOLAR
 
STERLİN
EURO
 

TAKİP EDELİM SABREDELİM…

 

04 Temmuz 2024 07:11
TAKİP EDELİM SABREDELİM…

busabahmalatya.com

TAKİP EDELİM SABREDELİM…

Sevgili canlarım…

Sıcaklar bastırdıkça bastırdı.

Ankaragücü’nün gücü yerinde olduğu sezonlar, Ankaralılar, meşhur sloganlarıyla tezahürat yapar, “Haydi Bastır Ankaragücü!” derlerdi.

O da, bu sıcaklar gibi bastırırdı…

İyi ki, 2020 Elazığ Kahramanmaraş depremlerinden, Covit salgınından önce bahçemize ev yapmışız...

Hiç ama hiç aklımda yokken, Allah aklıma koydu, ben de harekete geçtim ve ana baba yurdundan hakkıma düşen dört dönümlük yere hoş bir ev yaptım.

Bir tek ağaç yoktu.

Sevgili hayat yoldaşım, mutfağın penceresine bakıp,

-Şu pencereden baktığımda bir yeşil görür müyüm? demişti.

Şimdi, evin dört yanındaki on pencerenin hangisinden baksa, hem kocaman olmuş ağaçların yemyeşilliklerini, hem de en güzel güllerin, en güzel renklerini görüyor.

Buna, “Allah nasip etti!” denmez de ne denir…

Futbolu çok severim ama darbeden iğrenirim.

Basketbol, voleybol ve masa tenisi hakemiyim.

12 Eylül Darbesinin lideri Kenan Evren, 1981’de,

-Başkentin süper ligde takımı olmaz olur mu? diyerek, önce hakem marifetleriyle(!) birinci ligde oynayan Ankaragücü’ne, Fener’i, GS’yi yendirerek Türkiye Kupası şampiyonu yaptı, sonra da, “Türkiye Kupasını kazanan takımın ligindeki durumuna bakılmaksızın süper lige çıkarılır.” diyerek yasal düzenlemeyle Süper Lige (o zaman birinci lig) aldı.

Darbecilerin iyiliği ‘kapılarında kalsın’, Darbeyle Süper Lige çıkarılan takımın maçı bana haram gelir!

Olursan, 1984’te, Malatyaspor gibi namağlup olarak Süper Lige çıkacaksın ki alnını karışlayayım!

O efsane Malatyaspor’un, başta Büyük Kaptan, Altın Adam Oktay Çevik olmak üzere, bütün futbolcularını kutlarken, Efsane Başkanımız Nurettin Soykan’ı rahmetle anıyorum.

İlk defa bir bayramda, geçtiğimiz kurban bayramında hanemizden uzakta olduk.

Gençlerin, oğullarımız ve sevgili gelinlerimizin üstelemesine dayanamayıp Artvin tarafına gezmeye gittik.

Bu gidişimizden haberdar olan bütün yakınlarımız çok sevindiklerini dile getirdiler.

Depremden bu yana Malatya’mızdan çıkmadık.

Ev yıkan, ocaklar söndüren Fırat, pardon depremler üç dairemizin üçünü de ağır hasarlı etmiş, ikisi Devletçe yıkılmış, diğeri de, yargısal nedenle bekliyor.

Bu yüzden, özellikle dışarda olan yakınlarımız, bizim üzüntü içinde olduğumuzu düşünerek, ‘biraz açılırız’ diye tatile çıkmamızı sevinçle karşılıyor.

Ne kadar, canımız sağ diye halimize şükrettiğimizi söylesek de inanamıyorlar.

İstanbul’da olan kardeşim, bir telefon konuşmamızdaki şakam üzerine, seviniyor,

-Abi maşallah, espri de yapabiliyorsun! demişti.

Biz, bin beş yüze yakın vatandaşımız enkaz altında kalarak, geride yürekleri yaralı yakınlar, bırakmışken,  binlerce kardeşimiz yıkıntı altından ruhen ve bedenen yaralı olarak çıkarılmışken, yüz binin üzerindeki evsiz kişi önce çadırlarda, halen de konteynerde yaşarken, niye şükretmeyelim?

Bu kadarcık da aklımız, vicdanımız var hani!

Ben, kim ne derse desin, kim ne yazarsa yazsın, kim ne yakıştırırsa yakıştırsın Devletimizin, İktidarımızın olabileceğin en iyisini yapmakta olduğuna inanıyorum.

Bunu siyaset olsun diye söylemiyorum.

Kalbimle, vicdanımla, deneyimlerimle, aklımla söylüyorum.

1999 Marmara Depreminde de DSP Hükümeti vardı ve ben belki de Malatya’da en etkin, en bilinen DSP’liydim.

Torpil için yanıma gelenlerden birinin adını yazsam (asla yazmam) şaşarsınız.

Evet, Ecevit Hükümetinin deprem sırası ve sonrasındaki acizliği karşısında, Malatya Yorum Gazetesindeki köşemde, “Milletin kafasındaki ‘Devlet Baba imajı’ çökmüştür” diye yazmıştım.

Şimdi Ak Partili olduğum kadar o zaman da DSP’liydim; niye tuttuğum partinin iktidarını övmedim?

“Devletler, bu büyüklükteki depremlerin altından kalkamaz. Böyle felaketler için uluslararası kuruluşlar olmalı.” diye yazmıştım.

Birkaç gün sonra Türkiye’ye gelen Hollanda Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, yazımı okumuş gibi aynı öneride bulunmuştu.

İlimizde çok tecrübeli ve çok çalışkan bir Valimiz, bir Büyükşehir Belediye Başkanımız ve iki Merkez İlçe Belediye Başkanımız var.

Allah yukarıda, (Allah her yerde), canla başla çalışıyorlar.

Takip edelim, sabredelim, rahmetler olsun, ölenlerimiz geri gelmeyecek ama güzel günlerimiz gelecek inşallah.

Evet sıcaklar yakamıza yapıştı.

Yaşlılarımız, hastalarımız… Aman dikkat!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.