MUHTAR MI, BELEDİYE PERSONELİ Mİ, YOKSA “BANKAMATİK” GÖLGESİ Mİ?

Malatya kamuoyunda son günlerde yüksek sesle dillendirilen bir iddia, şehirdeki hizmet tartışmalarını yeniden alevlendirdi. İddiaya göre; bazı il ve ilçe mahalle muhtarları ile belediye bünyesinde görevli personeller, görevlerinin gerektirdiği saha çalışmalarını yerine getirmeden maaş almaya devam ediyor.

Malatya’da son günlerde kulaktan kulağa dolaşan bir soru var:

Bazı il ve ilçe mahalle muhtarları ile belediye personelleri gerçekten sahada mı, yoksa sadece ay sonunu mu bekliyor?

Vatandaş sabahın erken saatinde belediyenin yolunu tutuyor, muhtarlığa uğruyor, derdini anlatmaya çalışıyor. Kapılar kapalı. Telefonlar açılmıyor. “Yarın gelin”, “Yetkili yok”, “Benim görevim değil” cümleleri artık ezberlenmiş durumda. Ama iş maaşa gelince kimse ortada yokken bile hesaplar tıkır tıkır işliyor.

Sokakta çamur, kaldırımda çukur, mahallede sorun diz boyu…

Ama muhtar makamda yok.

Personel sahada yok.

Çözüm deseniz zaten hiç yok.

Vatandaşın iddiası net:

“Muhtarlığa gidiyoruz kapalı, arıyoruz ulaşamıyoruz. Belediyeye başvuruyoruz, yetkili yok deniliyor. Ama ay sonunda herkesin maaşı eksiksiz yatıyor.”

İddialara göre; mahallelerin kronikleşmiş sorunları yerinde tespit edilmesi gerekirken, bazı muhtarların sahada görünmediği, belediye personelinin ise masa başından kalkmadan günü tamamladığı öne sürülüyor. Sokak aralarında çukurlar, kaldırımlarda bozulmalar, altyapı sorunları dururken, çözüm üretilmediği iddia ediliyor.

Vatandaşlar arasında konuşulan bir diğer iddia ise daha çarpıcı:

Bazı görevlerin artık hizmet değil, “rutin maaş” anlayışıyla yürütüldüğü… Bu nedenle halk arasında “bankamatik personeli” söyleminin giderek yaygınlaştığı ileri sürülüyor.

Elbette tüm muhtarlar ve belediye personelleri bu iddiaların dışında tutuluyor. Gerçekten gecesini gündüzüne katarak çalışan, mahallesini karış karış bilen, vatandaşla birebir ilgilenen çok sayıda isim olduğu da özellikle vurgulanıyor. Ancak iddialara göre; işini yapanlarla yapmayanlar arasındaki farkın bu kadar belirgin hale gelmesi, kamu vicdanını rahatsız ediyor.

Deprem sonrası toparlanmaya çalışan Malatya’da, hizmet zincirinin en uç noktasında yer alan muhtarların ve belediye personelinin daha aktif olması gerektiği ifade ediliyor. İddiaya göre; sorumluluk makamlarında bulunup sorumluluk almayanlar, hem sistemi hem de çalışanları töhmet altında bırakıyor.

Vatandaşlar yetkililere şu soruların sorulmasını istiyor:

Görev tanımları gerçekten yerine getiriliyor mu?

Sahada denetim var mı?

Hizmet üretmeyenlerle ilgili bir yaptırım uygulanıyor mu?

İddialar doğruysa, bunun sadece bir yönetim sorunu değil, aynı zamanda ciddi bir kamu zararı olduğu ifade ediliyor. Eğer iddialar asılsızsa, bu kez de kamuoyunun şeffaf şekilde bilgilendirilmesi talep ediliyor.

Sonuç olarak Malatya kamuoyunda yankı bulan bu iddia, tek bir noktada birleşiyor:

Unvanların değil, hizmetin konuşulduğu bir şehir talep ediliyor.

Yetkililerin bu iddialara nasıl bir yanıt vereceği ise merak konusu.

Haber Dilek Kiraz